TAŞKÖPRÜ KÖYÜ TARİHİNDEN KISA BAŞLIKLAR
- Hasan Parlar
- 24 Şub 2021
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 26 Şub 2022
*** Rivayete göre, at arabaları, kağnılarla konvoy halinde göç edilirken, İstanbul Kartal, Maltepe'de mola verilir. O zamanlar her yer boş, buraya yerleşelim diyenler olur, Talip dede ‘’Gavurdan ne kadar uzak olursa, o kadar iyi’’ deyip yola devam edilir. Taşköprü'ye iskan edilirler, Mayıs - Haziran ayları falan olmalı, otlar dizboyu, çayır yemyeşil, göl yakın, havasını birazda Deliorman'a benzetirler ve çok severler (Bu anlamda veya benzeri hikayeler tüm göçmenlerde vardır). Bir başka versiyonu; İskanda sizi Çanakkale'de, Rumlardan kalan evlere yerleştirelim derler, ''Oralar gavura yakın, bizi ata topraklarına Konya taraflarına yerleştirin'' der.
*** Eskilerin anlattıklarına göre, özellikle kadınların giyim kuşamları, bizim yörük olarak bildiğimiz kültürlere benzemektedir.
*** Mahmuzlu köyü, 1530’larda Silistreye bağlı ‘’Mahmuzlu Kuyusu’’ adıyla mezra olarak geçmektedir. Aynı Dönemde, Doyranların yakınında ki Kuskun İsalar mezrası (Kuskunoğlu) adıyla devam ederek, günümüzde Kus köy olarak devam etmektedir.
Saltıklar (Sredkoveds), ismini kurucusuna izafeten verilmiştir. Saltık ismi o dönemde sık kullanılan şahıs isimleri arasında olup bazı kayıtlarda Saltuk olarak ta görülmektedir. Araştırdığım sahadaki Saltık ismi o köyün kurucusunun ismi ile ilgili bir durumdur
*** Akçalar köyü 1535 - 1536'da vergi kayıtlarında, Akça Gebeşler köyü ve Akça Hızır mahallesi olarak olarak görünmektedir. Sonradan Razgrad’a bağlanmıştır. (Razgrad da aslında 1530 - 1540 yıllarında Hazergrad adıyla Pargalı İbrahim tarafından kurulmuş yerleşim yeridir.)
*** Bulgaristan / Bohçalar 1530 - 1540 yıllarında Bozca İnebeyi köyü olarak kurulmuştur. Köye adını veren Yusuf Bozca, Celep’tir (hayvan tüccarı). Bohçalar şu anda ilçe merkezidir (Kaolinova). Kaolin, bizim aktoprağa benzer bir madendir. Bulgaristan'ın en büyük Kaolin madeni, Bohçalar ile Doyranlar arasındadır. Taşköprülülerin, eski kerpiç evlerde aktoprak sıva alışkanlığı buradan geliyor olabilir (Köprü yanında aktoprak çukurları vardı).
*** Göç sırasında Salih Hoca (Parlar) ve Molla Ahmet (Ataklı) asker olduklarından gelemezler, sonradan bir yük gemisiyle, Varna üzerinden İstanbul'a kaçak olarak gelirler.
*** Sultandağlılar senelerce göçmenleri benimsemezler, Arazi çatışmaları olur, Terzi Alilerden bir genç öldürülür, resmi işlemlerde hep pürüz çıkarmışlardır.
*** 1933'te kuraklıkta köy dağılınca, Talipler (Parlar) ailesi, Toklucak (Emirdağ) köyüne, İzzetler (Özer) Üçkuyu - (Sultandağı) köyüne yerleşirler. (Salih hoca ve İzzet - Şevket kardeşler bu köylerden evlenirler). Sonra şimdiki köyün yerine geri dönerler.
*** Mandacıların, Akşehir Tuzlukçu'ya ilk iskanları yapılır, oradan Taşköprü'ye gelirler.
*** İzzet’lerin ilk iskan yeri Camili köyü - Emirdağ'dır.
*** Somuncular 1939'da İzmir, Menemen, Maltepe'ye yerleşirler. Sinek ve bataklık sebebiyle sonradan Taşköprü'ye gelirler. (Azem, Hüseyin Somuncular ve Rukiye Karaoğlu'nun kardeşleri Hasan Somuncular, burada sıtmadan vefat eder.)
*** Kula’lar, 1968'de kısa bir süre Salihli - Yılmaz köye göçmüşler ve 1969 Salihli depreminden sonra tekrar geri gelmişlerdir.
*** Akçalar, Denizli Çivril'den iskandan, Taşköprü'ye gelmişlerdir.
*** Kara Mustafa'nın kardeşi Kara Halil, Kayseri'ye iskan olur. (Mehmet Emin Adanur'un büyük dedesi)
*** Taşköprülüler balık tutma işlerini, Akşehir Kazakköylü (Cigidiya) Don kazaklarından öğrenmişlerdir. Don kazakları 1883'te Romanya'dan göç etmişlerdir, Zebur’a inanan Nekrasov tarikatındandırlar. 1960 sonrası ABD, Kanada ve Rusya'ya göç etmişlerdir (Stefan ve Rişko hatırlanır hala..). Akşehir gölünü kiralayarak işleten Tacettin Yaltırık (Göl ağası) ve kiralık korucuları çok meşhurdu. Hatırladığım kadarıyla, Taşköprü'den, Tepeli Halil Bellek ve Lütfi Demirelli'de Yaltırık adına bekçilik yapmışlardı. (Yaltırık, Akşehirli manifaturacı ve 1946 - 1954 arası Akşehir Belediye başkanı). Çok sonraları Su Ürünleri Kooperatifleri kurulur.
*** Taşköprü'ye hizmet getiren Afyon Valisi Ahmet Balkan'dır. 1966 - 1968 yıllarında Afyon valisiyken Taşköprü'ye betonarme bir ilkokul ve bir motel binası yapılmasını sağlamıştır (Kendisi 1915 Filibe doğumludur, bir dönem AP'den milletvekilliğide yapmıştır. 1992 de vefat etmiştir.).
*** Taşköprülü göçmenlerin kendilerine özgü göçmen yemekleri; Dızmana, Kırma, Karıştırma, İşmik ıslaması (İşmik = Ekşimik), Kaymaklı biber kızartması, Sütlü kabak tatlısı, Borana (Çılbır), Sütlü şehriye çorbası, Akıtma (krep), Pabuç topu(ğu)(peynirli mantı), Manca (bir çeşit salata), Iştır (Ispanak)
.*** Galip Pektaş’ın eşi Necmiye ve Hüseyin Öney’in eşi Ayşe’nin sülaleleri Eski Cuma (Tırgovişte)- Çerkovna (Dubrava) köyünden olup,Murtaza Mehmetler, Türkiyede Değirmenci soyadları ile önce Hamidiye, sonra Pazarkaya’ya yerleşmişlerdir.
*** Taşköprü ile Sultandağı tren istasyonu arasında, yeşillikler içinde’’Damlar’’ dediğimiz bir mezra yerleşim vardır. Nüfus kayıtları nereye bağlı bilmiyorum ama eskiden okula bizim köye geliyorlardı.(yaklaşık 3.km kadar). Mehmet Kaya, bizim dönemden Kadir Sülahi, daha sonraları, Meryem, Remzı, Ahmet isimli öğrenciler vardı.
*** Günümüzde Doyranlarda akraba var mı? 1970 ile 1989 arası katı yönetimler ve Türklere yapılan asimilasyon nedeniyle irtibat kesilmiştir. 1989 göçüyle kimlerin Türkiye’ye geldiği bilinememiştir. Sosyal medyadan takip edebildiğim kadar Hacı Hasanlar sülalesinden KumAli‘nin çocukları (Yusuf Murat-1990-1999 arasında Doyranlar muhtarlığı yapmıştır.- ve kardeşleri) ve 1998 de Türkiye’ye Göçen Koca Yusuflardan Necati Güneş’in erkek kardeşi ve anne-babası halen Doyranlarda yaşamaktadırlar.
***İstanbul ve Trakyada ki Doyranlar göçmenleri, 2010 yılından beridir, her yılın haziran ayı sonunda bir piknik günü düzenlemektedirler. Pandemi nedeniyle son iki yıldır yapılamamaktadır. Öncekilerden de bizim haberimiz yoktu,
Comments