SİGARA
- Hasan Parlar
- 6 Şub 2021
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 8 Haz 2024

Unutamayacağım, Çocukluk hatıralarımdan bir tanesini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Hani çocuklarımıza içilmemesi gereken bir şey içtikleri zaman sıkça kullandığımız söz vardır. Her halde aklınıza gelmiştir. Merak etmeyin yazıyorum.
Bok iç deriz. Hikayenin bununla ne alakası var demeyin. Anlatınca hak vereceksiniz.
Sekiz veya dokuz yaşlarında oldukça haşarı, zıpır ve yaramaz çocuktum. Köyümüzün adını aldığı Taşköprü ile mezarlık arasında, Akar'a yani suya yakın olan bölgede harman yeri vardı. Konu da burada başımdan geçmiştir. Yaşımız küçük olduğu için bizim görevimiz harman yerine getirilen sapları (buğday veya arpa yığın) beklemekti. Çocuk halimizle ne kadar beklediğimizi tahmin etmişsinizdir. Akşam üzeri abimle oyun oynuyoruz. Köyümüzün ihtiyarlarından Çıtır Hasan diye bir büyüğümüz vardı. Güneşten kedini korumak için güneşin gelmeyen yönünde oturuyor. Sırtını saplara dayamış elinde bir şey var yuvarlayıp duruyordu. Ben de durdum. Tabi ben durunca da abimde durdu. Hasan amca bize hiç bakmıyordu. Hala yuvarlayıp duruyor bizde hayran hayran ona bakıyorduk. Elinde bir güzel yuvarladı yuvarladı dilinle ıslattı ve sonrada yaktı. Ne var bunda dediğinizi duyar gibi oldum. Ben kurnazım ya hemen emmi bizede versene dedim.
Hasan emmi, çok zahmetli bir iş olduğundan bahsetmeye başladı. Bizde pür dikkat dinliyoruz. Kalkacaksın, arayacaksın, bulacaksın getirip oturup saracaksın diye anlatıyor. Ne toplanacaksa biz toplar getiririz diye hemen atladım.
Hasan amca öyleyse gidin bana kurusundan at boku toplayın dedi. Halbuki her taraf at boku dolu. Koştum hemen iki üç tane getirdim.
Hasan amca boklara şöyle bir baktı. Bulardan olmaz dedi. Kuru ve de samanlı olacakmış. Harman yerinin altını üstüne getirdik. Onun istediği gibi birisini bulabilmek için çabaladık. Ona baktı olmaz, buna baktı olmaz diyordu. Bende ammada zor bir işmiş diye düşünüyordum ki, ''haa bak bundan olur'' dedi.
Bize oturun şuraya sırtınızıda saplara dayayın. Bizde bir heyecan bir sevinç sormayın gitsin. Sevinçten nerede ise havalara uçacağız. Hasan amcam söyler de biz yapmaz isek olmaz. Hemen yerine getirdik. Hasan amcamda karşımızda bize o şeyden sarıyor. Bir tane sardı abime verdi. Bir tanede sarıp bana verdi, verdi de elimizde duruyor yakmadı ki. Ben hemen Hasan amca yakmayacak mısın diye sordum. Elini cebine soktu çakmağını çıkardı. Yakmadan önce bize yapmamız gerekenler hakkında bilgi veriyor. Ben yakacağım fakat içinize doğru hızlı hızlı çekecesiniz diyordu. İlk önce benimkini yaktı dediğini yaptım. Dumandan gırtlağım ve ciğerlerim yanıyordu. Abiminkini de yaktı ben hem çekiştirmeye uğraşıyorum, aynı zamanda abimi de kontrol ediyorum. O da benim gibi aynı tepkiyi verecek mi diye...
İnanınki ikimizde aynı tepkiyi aynı anda verdik. Birden Çat,çat,çat,çat sesleri arasında yerimizden kalkmaya çalışıyoruz tabi kalk kalkabilirsen. Tam kalkacaksın çat çat çat.
Yerimizden kalkıp sap yığınları ile Hasan amcanın elinden kurtulabilmek bu kadar zor gelmemiştir. Yediğimiz dayakta yanımıza kar kaldı. Hasan amca arkamızdan bağırıyordu.
Bok için bok. Bazen bok için dediklerinde ben içtim diyorum. Gerçekten içtim ve Çıtır Hasan amcayı gördüğümden hep tereddüt etmişimdir. Hasan amca kapının önünde oturuyorsa oradan imkanı yok geçmezdim. Şimdi düşünüyorum. O zamanlar bana ve abime unutamayacağımız bir ders vermiş.
Mekanın cennet olsun. Nurlar içinde yat. Çıtır Hasan amca.
Mehmet ATAKLI
Comments