ALTMIŞ ALTI BÖYLE OYNANIR.

ALTMIŞ ALTI BÖYLE OYNANIR.

Taşköprü de benim hatırladığım kahvehaneler; ilk hatırladığım Kambur Halim’in (Sağdıç) kahvehanesiydi. Sonraları Tepeli Halil (Bellek), Deli Yusuf (Çetgin), Harun Kıldı, Adem Kula ve Turist binasında Yakup Ataklı, Mehmet Aksoy, Sebahattin Doyran, Pipicinin petrolde Ali Osman Doyran kahve çalıştırmışlardı.

Kahvelerde en çok iskambil oyunları oynanırdı. Eskiden domino da vardı, daha sonraları tavla ve taşlı okey oyunları oynanmaya başlandı.

İskambil oyunlarının en çok oynananları; Pişti, Altmışaltı, Ellibir, Sinek ikilisi, King, Pis yedili, Dost kazığı, Papaz kaçtı gibi oyunlardı. Eskişehirden gelenlerin bildiği ‘’Anastra’’ da vardı. Favori oyunlar Ellibir, Altmışaltı, daha sonraları okey oyunlarıydı.

Altmışaltının ustaları; Sarıdayı (Aliosman Doyran), Yörük Mehmet (Gencer), Mustafa Somuncular, Mehmet Uyar, Halil Bellek, Galle Kadir daha sonraki kuşakta Ali Bellek sayılabilir.

Taşköprüde Akşehir gölü henüz taşmadan önce.

Köprü yanında Pipicinin petrolü vardı. Buranın bir odası da kahvehane olarak kullanılıyordu. Devlet aga (Ali Osman Doyran) burada çalışıyordu. Pipicinin çocuklardan Arif, Kabil de vakitlerinin çoğunu, harman zamanı dışında burada geçiriyorlardı.

Günlerden bir gün Kabil Dayının kayın biraderlerinden Yüksel, kız kardeşi Sebahat ve damatları Kabil Karaoğlu’nu ziyaret için Taşköprü’ye gelmiştir. Köyde pek kimseleri tanımazdı o zaman.

Yüksel ile Kabil dayı petrole gelirler. Kahvede otururken, kahveye Manav Mehmet (Mehmet Uyar) gelir ve elini kaldırarak, konuşmadan selam verir, içeri girer. Kabil Dayı fırsatı kaçırmaz, Manav Mehmet de duyacak şekilde, Yüksele söyler ‘’Bu adam sağırdır’’ ‘’Ama cin gibi uyanıktır’’ der. Bu arada çaktırmadan Mehmet ağaya kaş-göz eder.

Bilirsiniz sağır olanlar, aynı zamanda dilsiz olur. ‘’Bu sağır iyi iskambil oynar, var mısın şununla altmışaltı oynamaya der’’ Yüksele…’’ Yüksel ‘’niye olmasın, hem vakit geçer’’ der.

Hemen bir deste kağıt getirirler masaya. Manav Mehmet sağır numarası yapmaya devam eder. İlk bir iki el dengeli gider. Kabil dayı tarafsız gibi davranarak bir onun eline bakar, bir ötekinin eline bakar. Manav Mehmet sağır, dilsiz ya, Kayınbirader senin elinde papaz var, sende Bey var falan diye açık açık konuşurlar. Seni yakalayacak elinde koz var, elinde kırk var seni götürecek bak gibi aralarında konuşurlar. Oyun devam eder. Tak tak iki gitti, tak tak üç gitti.

Yüksel önceleri ‘’vay canına sağır yaman adammış…’’ falan derken, Manav Mehmet bu tüyoların da yardımıyla arka arkaya her eli almaya başlar, Yüksel’in morali bozulur, sinirlenir. Başlar küfür etmeye ‘’vay koyduğumun sağırı, vay bilmem ne yaptığım sağırı‘’ ‘’ Sağıra bak yaa, nasıl oynuyor yaa’’ diye giydirmeye başlar… Manav Mehmet hiç tepki vermez…

Oyun devam eder. Birinci oyunu Manav Mehmet kazanır. İkinciyi oynarlar, onu da Mehmet aga alır.

Sonra oyun biter. Manav Mehmet ‘’Eee arkadaş biz adamı böyle yeneriz, Misafir falan dinlemeyiz’’ deyiverir…

(Eskileri hatıraları ile yad ediyoruz.)

Hasan Somuncular (2023)