top of page

KURUTULAN GÖLLER, SU TUTMAYAN GÖLETLER: AKARÇAY

Güncelleme tarihi: 15 Eyl 2021

KURUTULAN GÖLLER, SU TUTMAYAN GÖLETLER: AKARÇAY

Vahim olan bu göletlerin bir kısmı su tutmadı ya da geçirimlilik problemleri nedeniyle istenen su seviyelerine hiçbir zaman çıkamadı. Afyon’da Akdeğirmen Barajı, İstanbul’da Melen Barajı, İzmir’de Gördes Barajı, Sakarya’da Aydınlar Göleti, Kars’da Selim Bayburt Barajı, Karamürsel’de Kızderbent Göleti gibi bir çok gölet ve baraj ya su tutamadı ya da su kaçırdı. Yapılan yatırımların bir kısmı boşa gitti, kamu zarara uğradı. Gölün doğal su varlıkları, nehirlerin üzerine yapılan bu baraj ve göletler, gölü besleyen nehirlerin sularını aldığı için göllerin kuruması riskini oluşturdu. Aşağıdaki şekilde görüldüğü üzere Akarçay nehri ile beslenen Eber Gölü membasında Akarçay’ın kolu Nacak Çayı üzerinde Akdeğirmen Barajı (Afyon’un içme suyu göleti), Akarçay’ın kolu Seyitler Deresi üzerinde Seyitler Barajı, Akarçay’ın kolu Çay Deresi üzerinde Çay Barajı bulunuyor. Yani Eber gölünü besleyen tüm kollar üzerinde barajlar bulunuyor. Bu barajlar içmesuyu ve sulama amaçlı barajlardır. Göllere gelen yaklaşık 100 milyon m³ barajlar ile ağırlıklı sulama olmak üzere içme suyu için kullanılıyor (Şekil 1).

2014 yılında DSİ tarafından yaptırılan master planda da Eber gölünün su bütçesinde kritik durumda olduğu tespit edildi. Yörede yeraltı suyunun bilinçsizce yoğun kullanımı göl su seviyesinin düşüşü artarak devam etti. O zamandan bu zamana hangi önlemlerin alındığı ayrı bir tartışma konusudur.

Sonuç olarak, bütünlüklü planlama yapmadan, gerekli ölçümler yapılmadan siyasi rant uğruna talana dönüşen 1000 günde 1000 gölet gibi sayı üzerinden yürütülen projeler durdurulmalı, su varlıklarına yönelik bütünlüklü planlama yapılmalıdır. Ülkemizin her tarafından doğanın talan edilmesine yönelik projelere itirazlar yükseliyor. Bir yanda Kazdağları’nda Çanakkale şehrinin tek su varlığını tehdit eden siyanür ile altın arama faaliyetleri, diğer yanda Eskişehir’de Alpu Ovası’nın Termik Santrali, Kuzey Ormanları’nda Kanal ile tehdit edilen İstanbul’un su damarları ve Salda Gölü’ne millet bahçesi projesi geleceğimizi, doğamızı tehdit ediyor. Kamu doğayı korumakla sorumludur oysa ülkemizde doğayı korumak için yurttaşlar devletle mücadele ediyor.

Gerek tarımsal üretimden gerekse bu üretimin sonuçlarından bir proje olarak bahsedip yılları ve büyük miktar yatırımları gerektiren planlamalar mevcut iktidarın başarabileceği adımlar olmaktan çok uzaktır. Zira, tarımsal üretimin önemine bu denli vurgu yapılan proje tanıtımlarından sonra haberlerde ürününü yok fiyata satmaya çalışan, satamadığı ürünü banka önlerinde yakan daha da ötesi borçlarından kaynaklı intihar eden çiftçiler görmezdik.

Bugün toplumsal mücadelelerle, ekoloji mücadelelerini birleştirecek ortak fikirlere ve hareketlere ihtiyacımız var. Önümüzdeki dönemlerde de doğa mücadeleleri hep gündemimizde olacak gibi…

Zeynel Eminoğlu-Gökhan Marım


 
 
 

Comments


©2021, Hasan Parlar tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page